Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yanıma oturunca uzanıp başımı kucağına yasladım. Önce çekilmeye yeltendi, ama sonra hareketsiz kaldı. - Tam ben seni sevmeye başlamışken beni terk etmen ne tuhaf! - Saçmalama... - Saçmalamıyorum.
-Yapılabilecek o kadar çok şey var ki... -Niye yapmıyorsun peki? -Cesaretim yok... Ayrıca yapsam da bir işe yarayacağından emin değilim. Özünde hayatımızı değiştiremeyiz, çünkü benliğimiz aynı kalır. Aslında benliğimi değiştirmem gerekir, yalnız varoluş biçimimi değil, varoluşumun özünü değiştirmem gerekir. Başka biri olmam gerekir. Ölçüp biçmeden, düşünmeden yaşamam, hayattan zevk almam gerekir. Oysa şu anda tek yaptığım, hayatımı çekilmez hale getirmek.
Reklam
Akıntıyla sürüklenen bir tekne gibiyim; kaptansız, yelkensiz, hatta yol almaya isteksiz bir tekne.
Güzelliğini düşünme, diyordum kendi kendime. Güzelliği seni mahveder. Düşünme. Ona bakma. Yokmuş gibi yap. Öteye bakmaya çalış. Ama ötede bir şey yok. Hiçbir şey yok. Onun kaprislerine, saçlarına bağlanma. Bağlanma, diyordum. Ama nasıl değişeceksin? Acaba değişebilir misin? İradenin sınırları, istediğin gibi olmanı engelleyen, daracık sınırları yok mu?
Onu sevebilmek için neleri feda ederdin? Ondan nefret edebilmek için, onunla hiç tanışmamış olmak için, onu temelli unutmak için neleri feda ederdin?
"Onu içinden, hayatından çıkarmak istiyorsun, ama onun seni hayatından çıkarmasını kabullenmiyorsun."
Sayfa 67
Reklam
"Onu sevebilmek için neleri feda ederdin ? Ondan nefret edebilmek için, onunla hiç tanışmamış olmak için, onu temelli unutmak için neleri feda ederdin ?"
Sayfa 37
"Siyasetçiler de futbolcular gibidir; aradan bir kaç yıl geçti mi, kimse onları hatırlamaz."
Sayfa 23